15 Mayıs 2008 Perşembe

Washington’un İsrail’in Doğuşu Hakkındaki Savaşı





Washington’un İsrail’in Doğuşu Hakkındaki Savaşı
Richard Holbrooke
7 Mayıs 2008

İsrail’in gelecek hafta olacak 60.yıl kutlamalarında İsrail’in 14 Mayıs 1948’deki bağımsızlık deklarasyonuna nasıl cevap verileceği hakkında Washington’da yaşanan zorlu hikaye unutulmamalıdır. O, Başkan Harry Truman’ı saygı gösterdiği devlet sekreteri George C. Marshall ile ciddi bir anlaşmazlığı sürükledi. Yirmi yıl evvel, Clark Cliffford’a anılarını yazarken yardım ettiğimde, tarihi kayıtları ve o dramada yer alanların tümünün görüşmelerini yeniden gözden geçirdim. Çizilen savaş hatları hala yankılanıyor.

İngiltere Filistin’i 14 mayısta terk etmeyi planladı. O zaman, Yahudi Ajansı, Ben Gurion tarafından idare ediliyordu, yeni bir Yahudi devleti ilan edecekti (ve hala isimlendirilmedi). Komşu Arap devletleri savaş ikazında bulundu, ki o zaten başlamıştı, o zaman tam anlamıyla patlayacak bir savaşa girilecekti.

Yahudi Ajansı Filistin’i iki parçaya bölünmesini teklif etti –bir parça Yahudi, bir parça Arap-. Ama Devlet ve Savunma bakanlıkları Filistin’in Birleşmiş Milletler’e dönüşü yönündeki İngiliz planını destekledi. Mart ayında, Truman Chaim Weizmann’a -geleceğin İsrail başkanı- bölünmeyi destekleyeceğine dair özel olarak söz verdi ancak ertesi gün öğrenecekti ki Amerika’nın Birleşmiş Milletler temsilcisi (Filistin’de) Birleşmiş Milletler vasiliği için oy kullanmıştı. Öfkeli Truman ajandasına özel bir not yazdı: “Devlet bakanlığı bugün ayağımın altından halıyı çekti. İlk kez bir şey hakkında gazetelerden okuyarak öğreniyorum! Bu cehennem değil midir? Ben şimdi yalancı ve çifte standartlı biri pozisyonundayım. Hayatımın hiçbir döneminde böyle aşağılık hissetmedim…”

Truman “üçüncü ve dördüncü seviye” Devlet Bakanlığı görevlilerini suçladı –özellikle Birleşmiş Milletler işlerine bakan Dean Rusk’u ve ajansın danışmanı/diplomatı Charles Bohlen’i-. Ama muhalefet gerçekte çok daha dişli bir gruptan gelmişti: “beyaz adamlar”, ki aralarında Marshall, James V. Forrestal, George F. Kennan, Robert Lovett, John J. McCloy, Paul Nitze and Dean Acheson da olduğu, Truman’ın 1940’ların sonlarındaki dış politikalarını aynı anda oluşturan bir gruptu. Truman’ın, “yaşayan en muazzam Amerikalı” olarak kabul edilen Marshall ile ilgili kararı iptali, çok rağbet görmeyen başkan için göz korkutucu bir işti.

Bunun altında konuşulmayan ama bazı politika yapıcıların (ama hepsi değil) parçası olduğu gerçek bir anti-Semitizm yatıyordu. Tanıma karşıtlarının pozisyonu basitti –petrol, sayılar ve tarih-. “Orada 3 milyon Arap bir tarafta ve 600 bin civarında Yahudi diğer tarafta” idi. Savunma Bakanlığı sekreteri Forrestal Clifforda’a, “Niçin gerçeklere katlanmıyorsun ?” dedi.

12 mayısta Truman Oval Ofis’te bu iş hakkında bir karar vermek için bir toplantı düzenledi. Marshall ve onun sınırsız saygı duyduğu görevlisi Robert Lovett tanımayı geciktirmek için bir mesele çıkardı – ‘geciktirme’ gerçekte ‘yadsıma’ anlamına geliyordu. Truman onun genç yardımcısı Clark Clifford’tan derhal tanıma meselesini sunmasını istedi. Clifford bitirdiğinde, Marshall, karakteri olmamasına rağmen, patladı: “ Ben bile bilmiyorum niçin Clifford burada. O bir içişleri danışmanı ve bu bir dış politika meselesi. Politik değerlendirme yapıyor olması Clifford’un burada bulunmasının tek sebebidir.”

Marshall, Clifford’un “Doğrudan bir Başkana daha fevkalade bir tehdit yapan kimseyi asla duymadım” diyeceğini,daha sonra açığa vuracaktı. Alışılmışın dışında çok gizli bir zabıtta Marshall, toplantı sonrası bu tarihi dosyalar için, onun kendi sözleriyle genel olarak kaydettiği gibi, “Ben açık açık söyledim ki eğer Başkan, Bay Clifford’un tavsiyesine uyarsa ve eğer seçimlerde ben oy kullanırsam, ben Başkan’a karşı oy verecektim.”

Bu hayret verici andan sonra toplantı karmaşa ile bitti. Sonraki iki gün içinde Clifford Marshall’a ‘tanıma’yı kabul ettirmenin yollarını aradı. Lovett, hala tanımaya karşı olsa da sonunda isteksizce eğer Truman yaparsa sessiz kalmayı söyledi. Tel Aviv’de gece yarısını birkaç saat geçmesiyle, Clifford Yahudi Ajansı’na yeni devletin doğrudan tanınma isteğini söyledi ki onun hala bir ismi yoktu. Truman tanımayı 14 mayıs’ta saat akşam altıyı onbir geçe, Ben Gurion’un Tel Aviv’deki bağımsızlık deklarasyonundan 11 dakika sonra, ilan etti. Bu öylesine hızlı olmuştu ki resmi tanımadaki “Yahudi Devleti” ibaresi çiziliyor onun yerini Clifford’un elyazısı ile ‘İsrail Devleti” alıyordu. Böylelikle Amerika Birleşik Devletleri Truman ve Clifford’un istediği gibi İsrail’i tanıyan ilk devlet oluyordu. Oval Ofis’teki meydan okuyuşun sırrı yıllarca saklandı ve iç ve dış politika arasındaki kriz güçbela atlatıldı.

Clifford bana ve diğerlerine, sayısız tartışmada, sonraki 40 yıldaki politikaların onun pozisyonundan kaynaklanmadığı üzerine ısrar etti –ahlaki göreviydi-. Amerikan Yahudi topluluğu içinde keskin bölünmeler not edilir – The Post ve New York Times editörleri dahil,Yahudiler arasında azımsanmayacak sayıda anti-Siyonist gruplar oluştu.- Clifford Truman’a, Truman’ın 1947’deki meşhur başkanlık seçimi kampanyasında “liberal politikaya ve ekonomik politikalara sadakate devam”ın, Yahudi desteği için anahtar olduğunu söylemişti.

Ama bugüne kadar, birçok kişi inanır ki, Marshall ve Lovett işlerinde doğruydular ve iç politikacılar Truman’ın kararının gerçek sebebiydi. Onlar İsrail’in hiçbir şey, ancak Amerika için bela olduğunu ileri sürerler.

Bence bu isabetsiz bir görüş. Washington tanısa da tanımasa da İsrail var olmaya doğru gidiyordu. Ama Amerika’nın ilk baştaki desteği olmadan İsrail’in yaşaması büyük bir risk altında olacaktı. Avrupa Yahudiliği İkinci Dünya Savaşı’ndan acılarla çıkmamış olsaydı bile bu Amerika Birleşik Devletleri için terk edilmesi düşünülemez bir işti. Truman’ın kararı, dış politikacıların çoğunun muhalefetine ve bugüne kadar devam eden karmaşık sonuçlarına rağmen doğru olandı. O bütün Amerikalıların kararıdır, kabul edilmeli ve saygı duyulmalıdır.

Richard Holbrooke aylık The Post için yazıyor. He Clark Clifford’un “Counsel to the President: A Memoir”’ini birlikte yazmıştı.

http://www.washingtonpost.com/wp-dyn/content/article/2008/05/06/AR2008050602447.html?hpid=opinionsbox1

Hiç yorum yok: